7 Kasım 2015 Cumartesi

UÇURTMA

UÇURTMA
Ömür dediğin kimi zaman ne kadar bilindik,
Kimi zaman ne kadar meçhul bir yol.
Niceleri yürüdü bu geri dönüşsüz yolda,
Niceleri hala yürüyor.
Tanrı bilir daha nicelerinin nice yürüyeceği bu yolda
Niceleri çıkıp niceleri girer nicelerinin hayatına.
Kimi, gelir geçer yaz yağmuru gibi
Kiminin de paha biçilmez kıymetine
Yazılır yüreklerin içine alın yazısı gibi.
İşte o kimilerinden biri bir gün belki,
Bir yürekte tutuşturduğu ateşten habersiz,
Kim bilir belki de en başından beri her şeyin farkında
Bembeyaz bir uçurtma olup öyle girer diğerinin hayatına.
Salınır olanca güzelliği ile sevdalı yüreğin derinliğinde
Salınır başına buyruk,
Şefkatli rüzgârı hiç eksik olmayan sevda ikliminde
O süzülürken keyfince,
Sevdalı yürek ona bağlı parça püskül bir kuyruk olup
Ömrünce savrulur o güzeller güzelinin peşinde.
 Sürüklenirken de su gibi halden hale dönüşür
Akıp giden zamandan ve mekândan azade
Yürek bağlandı mı bir kere o rengi aşkın zülfüne
O derdin dermanını Lokmana sormak nafile,
İncecik bir iptir kuyruğu bağlayan uçurtmanın peşine
Yine aynı o iptir seven yüreği bağlayan sevdiğinin yüreğine
“sevda” denir bu elle tutulmaz gözle görülmez ipe
Ne yaparsan yap,
Karşı koyulmaz Tanrı vergisi bu kudretin hükmüne.
O dur yasak meyveyi “O” peygambere
“O” güzeller güzelinin elinden yediren
O dur âmâ MECNUN’ u nicelerinin göz göre göre yittiği
O uçsuz bucaksız çölden kılavuzsuz geçiren.
Onun kudretiyle sabreder göğsünü delip geçen dikene
Biçare bülbül.
Onun kudretiyle boyanıp o bülbülün kanadından süzülen o al renge,
açar her dem güzeller güzeli gül!
İşte hal oldur ki sevdiğim,
Sevda bir dokunuşla kendinden geçmektir.
İşte hal odur ki sevdiğim,
Sevda içinde kanayan derin yaraya sabredip
Ömrünün son gününe dek vuslatı beklemektir.”
İşte hal odur ki yüreğim
Bir uçurtmaya sevdalıysan eğer
Bileceksin ki olanca gücünle çırpınıp dursan da
Ne ondan kopabileceksin,
Ne de yan yana gelip vuslata erebileceksin.
Bir uçurtmaya sevdalıysan eğer,
Bileceksin ki herkesin adına özgürlük denen
O masmavi uçsuz bucaksız derinlikte
O güzeller güzeline yüreğinden prangalı,
Çırağ gibi isli puslu yanan yana, ağır ağır tükeneceksin.
Bir uçurtmaya sevdalıysan eğer
Ve bu yolda kalbinin peşinden gideceksen, 
Bileceksin ki herkesin bir kere geçtiği o sırat köprüsünden
Sen her gün bin kere geçeceksin.
                                                  METEHAN_DERİNDENİZ / 2010

13 Şubat 2013 Çarşamba

NEDEN BİR TERSLİK OLSUN Kİ BU İŞTE




Neden bir terslik olsun ki bu işte,
Güzel bir yer olsaydı bu dünya,
Göt verirmiydi ALLAH her birimize
Gece gündüz içine sıçalım diye!

metehan_derindeniz...14.şubat.2013

15 Aralık 2012 Cumartesi

UZUUNCA 1 SORULAR




UZUUNCA 1 SORULAR

   Ölünce herkes kendi verecekse kendi hesabını, yaşarken neden kendince yaşayamıyor hiç kimse kendi yalnızlığını illa ki bize değer verdiği için çoğunlukla kıymeti bilinmeyen ya da kıymet verdiğimiz için zerre kadar yanında değerimizin olmadığı birileri mi olmalı etrafımızda ya da ne biliyim peşinden mi koşulmalı birilerinin aşk uğruna, yalvar yakar mı olunmalı, yağmurlu bir akşamda umursamazca yüzümüze kapanan kapının sokak tarafın da mı kalınmalı sırf sevdiğimiz için ve tam da şu uzun cümlenin sonunda olduğu gibi cevabını çok iyi bildiğimiz bir soruyu cümleleştiren kelimeler dizisinin ensonuna usulen soru işareti mi konulmalı?
ve
Neden hep bir soru ve ardına düşülecek bir cevap döngüsü olmak zorunda şu adına hayat dedikleri?

metehan_derindeniz...16.12.2012

   

İNSAN OLMAK NASIL BİR CEZADIR






   Bir gün muhakkak öleceğini bildiği bir evlada sahip olmak için deli gibi çırpınan ve doktor doktor dolaşan "Adem"i; nasıl olsa evladının kendisinden sonra öleceği ve acısını görmeyeceği düşüncesinden güç alıyordur diye anlamaya çalışırken, zavallı " Metin" in onaltı yaşındaki evladını kurtarmak için doktor doktor dolaşıp sonunda o evladı o yaşında toprağa verirken çektiği acıyı yüzünden satır satır okumak insan olmanın bir neticesi ise,

 İNSAN OLMAK NASIL BİR CEZADIR BİLEN VAR MI ALLAH AŞKINIZA?

Metehan_Derindeniz....16.12.2012



  

  

30 Haziran 2012 Cumartesi

MEĞER

Meğer sevemek,
Ateşe atmakmış yüreğini kendi ellerinle
Mutluluk zannettiğin,
Kocaman süslü püslü bir kapıymış meğer
Bir tek gülüşle açılıveren uçsuz bucaksız bir kedere.
Ve yapayalnız kalmakmış sevmek,
Her gün sevdiğinle aynı şehrin ayrı kaldırımlarında yürüsen de.
Yüreğindeki umutlar kırılıp paramparça
Kelime kelime dökülürken dizelere
Söylemek başka zormuş susmak bir başka
Derdin nedir söyle diyenlere.
İşte şimdi söylüyorum;
Gökkuşağına sevdalandığım günden beri
Yürür oldum yağmura hasret sevda çölünde.
Bir kere dahi görebilmek ümidi ile
Kendi yağmurlarını yağdırıyor gözlerim
hepsi bu işte!

metehan_derindeniz  Temmuz 2012

17 Haziran 2012 Pazar

AŞKINI KALBİME GÖZLERİYLE SONSUZADEK MÜHÜRLEYEN SEVGİLİYE


“Sevdiğim, seni bunca sevmeye devam ettikçe bu kalbim,

 ve günden güne  güçlendikçe içimde sana olan sevgim,

 anlıyorum ki sadece sevmek yetmiyor sevdiğim.

 Ne kadar güzel şey varsa senden başka bildiğim

 ve ne kadar güzel şey varsa sana vermek istediğim,

 olmuyor;

 seni sevmek de dahil, hiç bir şeyi adam gibi beceremediğim için

 elim kolu bağlı, hiç birine gücüm yetmiyor sevdiğim. 

 Tanrı bilir ama şu kısacık hayatı hem seninle hem de sensiz  yaşayıp,

 dudağımda yarım bir cümle ile öleceğim;
SENİ SEVİ...................................................”
 
metehan_derindeniz....haziran / 2012



27 Nisan 2012 Cuma

ÇOK ÜZGÜNÜM AMA NE BANA NE DE O KADINLARA FAYDASI VAR...!

 "ANA" DOLU" da, bu dişi topraklarda,
  Ölmek mi daha zor dişi olmak mı?
  Kız doğmak, kız büyümek, yetişip serpilerek
  bir kocanın ya da bir sevgilinin hoyrat kollarında
  erkeklik ispatının aracı olmadan,
  hayvani şehvetin kirletmediği bir sevgiyle,
  "ana" olsa da olmasa da insan olmanın hak ettirdiği saygıyla,
  kadın olmanın verdiği naifliğin hak ettirdiği merhametle,
  yaradılış sebebinden dolayı daha yumuşak bir kalbi taşımanın hak ettirdiği anlayışla,
  sarıp sarmalanarak aşkın ısıttığı sımsıcacık bir göğste
  arzu ve istek ile kadın olmak mı zor,
  yoksa
  her yokluğu, her zorluğu birlikte göğüslediğinin
  günün birinde sebep ne olursa olsun asla haklı olamayacak bir nedenle
  göğsüne sapladığı o soğuk demirin ucunda ölmek mi?

  metehan_derindeniz / 27 NİSAN 2012